Kıdem Tazminatımıza Sahip Çıkmak için Haydi Kartal'a

Ülkemizde ekonomik kriz etkisini artırıyor. İşsizlik Cumhuriyet tarihinin rekorlarını kırıyor, zamlar ücretlerimizi eritiyor. Ülkeyi yönetenler halkın bu acil sorunlarından uzak. Krizin faturasını emekçilere kesecek, işçilere ve halka daha fazla yük getirecek önlem paketi için ise İstanbul’daki seçim bekleniyor. İşçi haklarına yönelik ciddi tehlikeler içeren “Dönüşüm Adımları” 10 Nisan
2019’da Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından ilan edildi.
Bu tehlikeli planda, kıdem tazminatımızın fona devredilmesi, Bireysel Emeklilik Sigortası’nın zorunlu hale getirilmesi, verginin yükünün tabana (yani işçilere, emekçilere) yayılması gibi “önlemler” yer alıyor.


KIDEM TAZMİNATI HAKKIMIZA
SAYGI GÖSTER!

Kıdem tazminatının fona devriyle, tazminat işveren sorumluluğu olmaktan çıkacak, işten çıkarmalar
kolaylaşacak, biz işçilerin önemli bir iş güvencesi dayanağı ortadan kalkacak. Kıdem tazminatının fona devri, işsizliği daha da artıracak. Kıdem tazminatının fona devri sonucu, tazminat son ücret üzerinden hesaplanmayacak, bu nedenle tazminatımızın miktarı azalacak. Kıdem tazminatının fona devri, daha önce defalarca gündeme getirildi, DİSK’in mücadelesiyle, işçi sınıfının direnişiyle bu girişimlere dur denildi. DİSK’li işçiler bedeli ne olursa olsun kıdem tazminatı hakkını teslim etmemeye kararlıdır. Biz işçiler, kıdem tazminatının gaspına karşı birlik olmalı, mücadele etmeliyiz.

ÜCRETİMİZİ NASIL
DEĞERLENDİRECEĞİMİZE
ANCAK BİZ KARAR VERİRİZ!

İktidarın açıkladığı en tehlikeli adımlardan biri de Bireysel Emeklilik Sisteminin (BES) zorunlu hale
getirilmesidir. İktidar, Zorunlu BES ile tüm ücretlilerden her ay kesinti yapmak, bu kaynağı sermayeye aktarmak istiyor. Kriz koşullarında alım gücü oldukça düşen ücretlerimizden yapılacak
kesintilerle, bankaların, patronların kurtarılması kabul edilemez. Cebimize uzanan bu eli durdurmak,
omuz omuza mücadele ederek mümkündür. Açıklanan hedefler arasında Emeklilikte Yaşa Takılanların sorunlarının çözümü değil, aksine emekliliğin zorlaştırılması, sosyal güvenlik hakkının daha da budanması yer almaktadır. Emeklilik ve sosyal güvenlik hakkımız için, geleceğimiz için omuz omuza mücadele edeceğiz!

FON DEMEK YAĞMA
DEMEKTİR!

Kıdem tazminatı fonu ile zorunlu BES’i “entegre ederek” yeni bir fon oluşturulacağı açıklandı. Bu fon ile “finansman ihtiyacını” karşılayacağız diyorlar. Türkiye’de fonların nasıl yağmalandığına bu halk tanıktır. Son olarak İşsizlik Sigortası Fonu bu yağmadan nasibini almıştır. İşsiz kalmamız
halinde faydalanmamız için kurulan bu fon bugün bir işveren fonu haline dönüşmüştür. İşsizlik rekor
kırarken, İşsizlik Sigortası Fonu’nda biriken paralarla işverenlerin sigorta primleri, vergileri ve hatta ücretler ödenmektedir. Kıdem tazminatımızın da başına getirilmek istenen budur. İzin vermemek kendi elimizdedir.

DİRENE DİRENE KAZANMAYI
15-16 HAZİRAN’DAN
ÖĞRENDİK!

Yaklaşık yarım asır önce DİSK’in kapatılması girişimlerine karşı ayağa kalkan işçi sınıfı 15-16 Haziran 1970’te yaşamı durdurmuş, alanları doldurmuş, sendikalarına ve örgütlenme haklarına sahip çıkmış, işçiler haklarını direne direne savunmuştu. İşçi sınıfı haklarına el uzatıldığında
neler yapabileceğini bu şanlı direniş ile gösterdi. Dün sendikal hakları için ayağa kalkan işçi sınıfı, bugün de haklarına sahip çıkmak için birleşecek ve mücadele edecektir.
Kıdem tazminatı ve emeklilik hakkımız başta olmak üzere tüm haklarımız için birliğimizi pekiştirelim, mücadelemizi büyütelim!

HAK-HUKUK-ADALET İŞÇİLERLE GELECEK

Yorumlar