Evlerin sayaçları kentlerin emekçileri ( Özge Yurttaş Yazdı )

Yıllardır yan yana güvencesizliğe karşı, taşeron çalışma koşullarına karşı omuz omuza mücadele ettiğimiz dostumuz, yoldaşımız Özge YURTTAŞ enerji işçilerinin mücadelesini kaleme aldı. 


Türkiye’de sendikal hareketin gündemi son derece hareketli. Metal gibi stratejik işkollarında patronlar sendikalar kanununu adeta çiğneyerek işçilerin örgütlü iradesine saldırıyor. Bu hukuksuzluk polis marifetiyle bastırılmak isteniyor.  Aile Çalışma ve Sosyal Hizmet Bakanlığı ise sessiz kalarak patronlara açıktan destek oluyor. Metal, inşaat, maden, enerji işçilerinin işyeri ve havza direnişleri, BİMEKS işçilerinin militan eylemleri emeğim sıcak gündemleri arasında yer alıyor. Üstelik tüm bu hak gaspları pandemi koşullarında yaşanıyor.


Bugün pandemi boyunca hem işçilerin sağlığı hem de halk sağlığı için etkin mücadele yürüten bir sendikadan bahsetmek istiyorum, DİSK Enerji Sen’den. Tam adı, Elektrik, Gaz, Su, Baraj Çalışanları Sendikası. DİSK’in en genç sendikalarından birisi. Kurulduğu 2005 yılından beri enerji sektöründe dinamik ve mücadeleci bir anlayışla örgütlendi. İstanbul ve Adana’da elektrik dağıtım şirketlerinde uzun soluklu ve zaferle sonuçlanan direnişler örgütleyen DİSK Enerji Sen, elektrik özelleştirme süreçlerinde emekçilerin sesi oldu. Genç ve hareketli üye tabanıyla özelleştirme süreçlerinde güvencesiz çalıştırmaya set çekecek eylemler ve kampanyalar düzenledi.


DİSK Enerji Sen, son 1 yıldır İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İSKİ ve İGDAŞ’ta örgütlenme çalışmaları yürütüyor. Yerel yönetimlerin en hayati hizmetlerinden ikisi olan su-kanalizasyon ve doğalgaz hizmetini sağlayan 6500’den fazla işçiyi DİSK’li yapmak için çabalıyor. Geçmişte İBB yönetimi sultasında sendikalı olma ve sendika seçme hakkı elinden alınan emekçileri devletten ve sermayeden bağımsız tek işçi sendikası konfederasyonu olan DİSK’e taşımak için örgütlenme çalışması yürütüyor. Bu bakımdan işi de çok zor.


Bu örgütlenme çalışması, Pandemi koşullarında işçilerin sorunlarıyla İstanbul halkının yaşamsal ihtiyaçlarının iç içe geçtiği bir hatta taşındı. İSKİ’de su, İGDAŞ’ta doğalgaz için sayaç okuma, sayaç açma-kesme ve arıza işlerinde çalışan 6500’den fazla emekçi var. DİSK Enerji Sen pandemi koşullarında işçilerin sağlığı ve can güvenliği düşünülerek çalışma koşullarında düzenleme istedi. Ama sadece bununla da kalmadı, hijyen, temizlik ve ısınma ihtiyaçlarının pandemi koşullarında elzem olduğunu belirterek fatura okunmamasını, ödenmeyen faturalar nedeniyle sayaç kapama/ mühürleme işlemlerinin de durdurulmasını talep etti. İstanbul halkının pandemi koşullarında su ve enerjiye erişiminin kesintisiz sürmesi, bu kurumlardaki emekçilerin arıza ve acil hizmet birimleri dışında sahadan acilen çekilmesi gerektiğini söyleyerek İstanbul genelinde eylemler yaptı. Pandeminin henüz başında sokağa çıkan ilk sendika oldu. 23 Mart’ta İSKİ genel müdürlüğü önünde üye ve yöneticileri ile eylem yaparak bu talepleri dile getirdi. Bu eylemlerin de etkisiyle enerji işçilerinin çalışma koşullarında iyileştirme yapılsa da haziran ayında başlayan normalleşme süreci ile her şey yeniden eski haline döndü. Son aylarda bu talebi dile getiren sendika yönetimine kulak tıkanırken sendikanın sosyal medya gönderilerini paylaşan üyelerine de disiplin cezaları ve soruşturmalarla baskı uygulanıyor.

Yorumlar